Aile benzerliği

Ludwig Wittgenstein
dizisinin bir parçası
Erken felsefe
  • Anlamın resim teorisi
  • Doğruluk tabloları
  • Doğruluk koşulları
  • Doğruluk fonksiyonları
  • Gidişat
  • Mantıksal gereklilik
Geç felsefe
  • Lisan oyunu
  • Kişisel lisan argümanı
  • Aile benzerliği
  • Ideal lisan analizi
  • Yaşam biçimi
  • Kuşkuculuk karşıtluğı
  • Matematik felsefesi
Hareketler
Eserler
  • Tractatus Logico-Philosophicus
  • Felsefi Soruşturmalar
  • Über Gewißheit
  • Vermischte Bemerkungen
  • Bemerkungen über Frazers "The Golden Bough"
  • Bemerkungen über die
    Grundlagen der Mathematik
  • Bemerkungen über die Farben
Kişiler
  • Bertrand Russell
  • G. E. Moore
  • John Maynard Keynes
  • Paul Engelmann
  • Friedrich Waismann
  • Moritz Schlick
  • Rudolf Carnap
  • Francis Skinner
  • Frank Ramsey
  • Viyana Çevresi
  • G. E. M. Anscombe
  • Norman Malcolm
  • Rush Rhees
  • Peter Winch
  • Peter Geach
  • G. H. von Wright
Yorumcular
  • Gordon Baker
  • Stanley Cavell
  • James F. Conant
  • Alice Crary
  • Cora Diamond
  • Terry Eagleton
  • Juliet Floyd
  • A. C. Grayling
  • Peter Hacker
  • Oswald Hanfling
  • Jaakko Hintikka
  • Anthony Kenny
  • Saul Kripke
  • Warren Goldfarb
  • Sandra Laugier
  • Sabina Lovibond
  • John McDowell
  • Colin McGinn
  • Marie McGinn
  • D. Z. Phillips
  • Rupert Read
  • Barry Stroud
  • Stephen Toulmin
  • Michael Williams
  • Crispin Wright
Diğer konular
  • Cambridge Apostles
  • Cambridge University
    Moral Sciences Club
  • New Wittgenstein
  • Stonborough House
  • g
  • t
  • d

Aile benzerliği, Ludwig Wittgenstein'ın geç dönem felsefesinde kullandığı önemli bir analoji olup kelimelerinin anlamları üzerine nasıl düşündüğümüzü açığa kavuşturmak için kullanılmıştır.[1]

Wittgenstein, ilk eseri Tractatus Logico-Philosophicus'ta dil ve dünya arasındaki ilişkiyi anlamaya çalışmış ve önermelerin gerçeğin resimleri oldukları sonucuna varmıştır. Önermelerin sadece gerçeği temsil ettikleri zaman anlamlı olabildiklerini söylemiş ve onları belli konuların resimleri olarak görmüştür. Bu teori sayesinde o ana kadar birçok filozofun konuştuğu konuların anlamsız ve gereksiz kılınmış olmasına rağmen daha sonraki döneminde insan dillerinin bulanıklılığı nedeniyle bu fikir konusunda şüphelere kapılmıştır. Bir kelime birçok değişik anlama gelebildiği için, günlük yaşamda anlamı pek çok kez bağlamdan çıkarırız. Bu sebepten her ne kadar kelimeleri nesnelere, fikirlere, duygulara, vs. yapıştırdığımız etiketler gibi görsek de bu Wittgenstein'a göre hatalı bir görüş olup kelimenin anlamının toplandığı tek bir merkez arama eğiliminden kaynaklanmaktadır. Asıl anlamı bulmak için karmaşık bir benzerlikler ağında dolaşmak gerekmektedir.

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. ^ Wittgenstein, Ludwig (2001) [1953]. Philosophical Investigations. Blackwell Publishing. ISBN 0-631-23127-7.